Er yaptığı açıklamada, “Türk Dış Politikası gündemindeki en önemli sorunlardan biri olan ve ABD Baskani Joe Biden’in ‘soykırım’ ifadesini kullanması ile beraber tekrar uluslararası siyasi gündeme gelen ‘Sözde Ermeni Soykırımı’ konusu tarihsel bir konudur ve siyasi manada asılsız iddialara dayanmaktadır. Bu manada , iddia sahiplerini kınıyor, hükümetimizi ulusumuzun onurunu koruyacak şekilde adımlar atmaya davet ediyoruz. Konuya tarihi perspektiften bakan Berbard Lewis başta olmak üzere bir çok kadim tarihçinin de delilleri ile soykırım iddialarını çürütmeleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin arşivlerini açarken Ermeni tarafının arşivlerini hala açmaması bize uluslararası arenada ülkemize karşı sürekli siyasi bir koz olarak kullanılan soykırım iddialarının mesnetsiz ve tarihi gerçeklerden uzak olduğunu göstermektedir” dedi.
Er, “Soykırım teriminin anlamına uygun bir olayı ifade etmesi için; 1. Resmi nitelik taşıması yani devlet politikası olması. 2. Resmi nitelikli bu katliamın ülkenin bütününde uygulanması. 3. Bir defaya mahsus olmaması yani süreklilik arz etmesi gibi koşulların olması gerekmektedir” dedi.
Er açıklamasına şöyle devam etti; “Ermeni Soykırımı iddiaları tanım olarak; Osmanlı Devletinde ortaya konan Ermeni isyanlarıyla baş edilememesiyle, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin 1915’te çıkardığı Tehcir yasası ve akabinde yaşananlar bu tanımların hiç birine uymamaktadır.
Kadim bir millet olan Türk Milletinin tarihine kara çalmak için yıllardır dizayn edilen sözde soykırım iddialarının iç ve dış mihraklarca sürekli olarak tarihsel gerçeklerden uzak bir biçime kullanmasını kınıyor, devletimizi özellikle milli değerlerimize kast eden iç siyasi odaklara karşı gerekeni yapmaya davet ediyoruz.
Yıllarca, alanlarında iyi yetişmiş diplomatlarımızca başarı ile savunulan ve ‘soykırım’ kelimesini adeta gündemden düşüren diplomatik çalışmaları takdir ederken, Türkiye Cumhuriyeti diplomatlarının ve büyükelçilerinin atanma ve çalışma şekillerinin özellikle son bir kaç yılda değişmesinin dış politikamızı zedelediğini ve son günlerde sözde soykırım iddiası başta olmak üzere bir çok alanda dış politikamızı akamete uğrattığını gözlemleniyor, ve bu hususu da milletimizin takdirine bırakıyoruz.
Dış politika ‘güç’ temeli üzerine inşa edilir. Gerek uluslararası itibari, gerek ekonomisi, gerek diplomasisi gerekse de ülkeler arası ilişkileri güçlü ve tutarlı olan bir Türkiye bu tip konularla muhatap olmayacak bir ülkedir. Fakat sözde soykırım iddiaları başta olmak üzere mesnetsiz saldırı ve itibarsızlaştırmanın özellikle son dönemde artması ve ülkemizin giderek yalnızlaştığı gerçeği de bizleri derinden yaralamaktadır. Milletimizin daha tutarlı ve gerçekçi bir dış politika ve daha güçlü bir Yönetimi hak ettiğini düşünüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir ülkedir, bu zor günleri de akıl ve sağ duyu ile aşacaktır”.
