Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Cihat Demir, tüm dünyada yaz sezonunda trafik kazalarının arttığını vurgulayarak, sürücülere yapması gerekenler hakkında önemli tavsiyelerde bulundu. Temmuz ve Ağustos aylarına dikkat çeken Demir, “Yaz sezonu okullar kapanmış, havalar ısınmış ve aileyle birlikte eğlenmek için iyi bir zaman dilimi, ayrıca bağ bahçe tarla işlerinin de arttığı bir dönemdir. Sadece tatilciler için değil tarımla uğraşanlar için de hareketlidir. İşte bu hareketlilikle birlikte ne yazık ki, yaz kazaları karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Temmuz ve Ağustos ayları ölümcül kazaların pik yaptığı aylardır ve tüm dünyada yaz sezonundaki bu kazalar önemini korumaktadır. Aslında bu tespit bize kazalardan kaçınmak için yapmamız gerekenleri de işaret etmektedir.” dedi.
“Yaz Aylarında Trafik Kazaları Neden Artıyor?”
Mevsimsel hareketlilik nedeniyle artan yoğunluğa dikkat çeken Doç. Dr. Mehmet Cihat Demir, “Motorlu taşıt kazaları gezginler diye söyleyelim, maalesef seyahat edenlerin en önde gelen ölüm nedenidir. Havalar ısındığında insanlar dışarı çıkmayı, gezmeyi, tatili planlamaya başlar. Daha fazla insan dışarıda gününü geçirmektedir. Daha fazla insan daha fazla araç trafiği ve daha fazla kaza olasılığı anlamına gelir. Yağmurlu günlerde ise bilakis daha az insan yollara çıkmakta ve sürücüler tüm dikkatini yola vermektedir. Ancak güneşli günlerde insanlar daha aktiftir. İnsanların bu zamanlarda yoğun trafikle karşılaşması sabrının azalmasına, dikkatsiz araç kullanmasına neden olur. Bu nedenle festival gibi etkinliklerin olduğu tatil zamanlarında trafik düzeninden ve sıkışıklığından haberdar olunmalı ve dikkatsiz sürücülere karşı kontrollü olunmalıdır.
Daha çok genç yollardadır. Gençler deneyimsiz sürücülerdir ve sıcak havalarda alışveriş merkezine, plaja ya da arkadaşlarıyla buluşmaya giderken de trafik yoğunluğuna neden olmaktadırlar. Ayrıca sadece sürücü olarak düşünmemek gerekir, daha fazla yaya ya da bisikletli de olmaktadır. Şehir trafiğinde yolları yayalar ve bisikletliler de kullanmaktadır. Aceleniz de olsa, sabırsız da olsanız; derin bir nefes alın ve yayalara, bisikletlilere yol verirken son derece dikkatli olun.
Yine yaz aylarında inşaat işleri artmaktadır. İnşaatların olduğu yerler ya da yol yapımı çalışmaları gibi durumlarda, hız aniden düşük limitlere iner, yolların bazı şeritleri kapatılmış olabilir ya da işçilerin trafiğe yakın bir noktaya kadar çalışma yapıyor olması tehlikeyi arttırır. Bu nedenle mutlak suretle yoldaki tabelalara ve trafik kurallarına sıkı sıkıya uyulmalıdır. ‘Yol çalışmasının sonu’ tabelasını görene kadar yüksek alarmda kalın.
Yine sıcak havalar araçlarda daha fazla aşınma, yıpranma, lastik patlaması, ısıya bağlı motor sorunlarını arttırabilir. Bu nedenle hem yaz sezonuna girmiş olmamız, hem de kurban bayramı nedeniyle yola çıkacak sürücülerin arabalarının bakımlarını yaptırmadan yola çıkmamalarını öneririm. Arabanın yağı, lastikleri, motoru, klima ve soğutma ünitelerinin iyi durumda olduğundan emin olunmalıdır. Yoğun trafikte bir de lastik patlaması ya da motor arızası hem sizi ve ailenizi, hem de yoldaki diğer insanları ciddi şekilde tehlikeye atabilir.” ifadelerini kullandı.
“Yazın Ailenizle Birlikte Güvenli ve Sağlıklı Sürüş İçin Bunları Aklınızda Tutun”
Yaz aylarında daha fazla güneş parlaması olacağından araç kullanma saatinin iyi ayarlanması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Demir, doğrudan güneşe bakan rotalardan olabildiğince kaçınılmaya çalışılmasını söyleyerek, kaliteli bir güneş gözlüğü kullanımının da araç kullanımını kolaylaştıracağını dile getirdi. Trafiğin yoğunluğuna ve aceleci sürücülere dikkat çeken Öğretim Üyemiz, güvenli ve sağlıklı sürüş için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı;
“Trafiğin yoğun olduğu saatlerde araç sürmeyin. Eğer bir hafta sonu tatili için yola çıkacaksanız acele etmekten kaçınmak için imkânınız varsa birkaç gün izin alarak tatilinizi uzatın ya da yolda sürat yapmamak için vakitlice yola çıkın.
Dikkatinizi yola verin. Telefondan yön bulmaya çalışırken araç sürmek ya da çocukların arka koltuktaki kavgasına müdahalede bulunmaya çalışmak ölümcül sonuçlara neden olabilir. Bu sebeple dikkatinizi sadece yola verin, yolculardan birisi sizin için yön bulmaya bakabilir. Asla telefonla ilgilenmeyin, mesajlarla uğraşmayın. Uykusuz bir gecenin sabahında yola çıkmaya çalışmayın. Varsa dinlenmiş bir sürücü, aracı onun kullanmasına müsaade edin.
Aracınızın bakımını yaptırdıktan sonra yola çıkın. Sıcak havalarda, yoğun trafikte bir de arıza nedeniyle yolda kalmak; hem tehlikeli, hem daha yorucu olacaktır sizin için. Bu nedenle yağ, akü kontrolleri ile birlikte klima ve soğutucu bakımları, lastik kontrolleri sizi daha güvende tutacaktır. Bagajınızda mutlaka acil yardım çantanız bulunmalı, bozulmayan birkaç gıda ile birlikte yedek suyunuz yine de bulunsun.
Sık sık molalar verin, molalarda kısa süreli yürüyüşler yapın. Ağır ve yağlı beslenmeyin. Su ihtiyacınızı sürekli olarak giderin. Araçlarla aranızda yeterli fren mesafesi bırakın. Çocuklarınızı arabada asla yalnız başına bırakmayın.
Motosiklet kazalarının ölümle sonuçlanması ihtimali araba kazalarınkinden daha fazladır. Motosiklet kullanmak eğlenceli, hatta havalı görünse de daha tehlikelidir. Arabaların motosikletliyi fark etmesi daha zor olmaktadır. Bu nedenle, uygun güvenlik donanımını eksiksiz giyin, kask zorunlu olarak takılmalıdır zaten. Bunlara ek olarak kolları ve bacakları tamamen kaplayan kalın malzemeden giysiler, ayak bileğinin yukarısına uzanan bot ya da ayakkabılar, eldivenler, göz koruması, daha iyi görünebilmek için yansıtıcı materyaller bulundurulmalı.”
Hava Sıcaklığının Sürücü Sağlığı Üzerine Etkileri
Sürücülerin belirli süreden sonra farkında olmadan yaşayabileceği duygu değişimlerine dikkat çeken Demir, “Arabayı sera gibi düşünebilirsiniz. Işık camdan geçtikçe içeriyi daha da ısıtır. Araba ısıyı hapseder. Bir arabanın içinin ne kadar ısınabileceğini belirleyen ilk şey dışarının sıcaklığıdır. Bu sebeple sıcaktan etkilenen sürücü veya yolcularda dehidrasyon (susuzluk), kas krampları, uyuşukluk, duygu durumunda bozulmalar, tahammülsüzlük, sinirlilik, bilişsel performans kaybı, dikkati toplayamama, çarpıntı, baş dönmesi, nöbet, baygınlık gibi durumlar ortaya çıkabilir. Direksiyonu elinde bulunduran kişide bunlar farkında olmadan belirebilir ve tahmin edersiniz ki ölümcül sonuçlanabilir. Yaşlılar özellikle 75 yaş üzeri, kalp, solunum, şeker, nörolojik problemi olanlar, yine bebekler (serin tutmaya çalışmaktaki zorluklar) risk altındadır.
Yazın sürücüler dışında yayalar için de birkaç öneride bulunmak isterim burada. Tercihen geniş kenarlı bir şapka, güneş gözlüğü, açık renkli ve hafif giysiler giyinsinler. Sıcak havalarda aşırı fiziksel aktiviteden kaçınılmalı, alkol ve kafein tüketiminden uzak durulmalı. Güneşe çıkmadan yarım saat önceden en az 30 faktörlü güneş koruyucu krem kullanılması önerilmektedir. Cilt kanseri, güneş yanığı, kırışıklıklar, güneş lekeleri gibi tehlikeler mevcuttur. Saat 11 -15 aralığında güneşe çıkılmamalı, yahut gölgede bulunulmalı, olmadı bir şemsiye ile direk güneş ışığından kaçınılmalıdır.” dedi.
Trafik Kazalarını, Hayat Kayıplarını ya da Sakatlıkları Gördükçe Biz Bayramları Sevemiyoruz
Sadece sürücülerin değil yayalarında dikkatli olması gerektiğini hatırlatan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Cihat Demir, “Dünyanın her yerinde giderek daha fazla insan trafiğe çıkıyor. Kazalar her yerde olabilir; ancak bazı bozuk yollar, banketi bulunmayan yollar, korumasız virajlar ve uçurumlar, sokak lambalarının olmadığı yollarda kaza olasılığı daha fazladır. Ancak en kesin korunma yöntemi, önleyici kural ve tedbirlere riayet etmekle sağlanır.
Her zaman trafik kurallarına uyun. Her zaman emniyet kemerinizi takın. Araba kullanırken cep telefonu kullanmayın. Çocuklarla seyahatte uygun araba ve çocuğa uygun koltuk kullanın. Geceleri özellikle de bilmediğiniz tanımadığınız kırsal bölgelerde araba kullanmayın. Motosiklet sürmeyin sürecekseniz mutlaka kask takın. Aşırı kalabalık, ya da aşırı yüklü otobüs ya da taşıtlardan uzak durun.
Yayaların da kendileri için belirlenmiş yaya geçitlerini ya da üst geçitleri kullanmaları gerekir. Yoldan değil kaldırımdan yürümesi gerekir. Bu mümkün değilse karşıdan gelen aracı görecek şekilde en kenardan yürümelidir. Geceleri el feneri taşıyın ya da yansıtıcı giysiler giyin. Alkollü şekilde yaya ya da şoför olarak trafiğe çıkmayın.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.